NEURALİNK

Neuralink, Amerikalı iş insanı olan Elon Musk ve 8 nörolog tarafından 21 Haziran 2016 tarihinde San Francisco’da kurulmuş bir şirkettir. Şirket günümüzde de faaliyetlerini sürdürmektedir. Bu şirketin kuruluş amacı insan beyninin serebral korteks kısmına yani en dış tabakasına entegre edilecek kablosuz bir çip sayesinde beyin ile bilgisayar arasında arabirim oluşturmaktır. Bu sayede çeşitli nörolojik hastalıklara tedaviler üretebilecek, tedavisi mümkün olmayan hastalıkların da bedene olan etkisi minimize edilebilecektir [1, 2].

Figür 1: Neuralink.

Son derece kompleks yapıda olan insan beyninin tüm gizemi çözülmüş değildir ancak günümüzün teknolojisini kullanarak bazı konularda bilgi sahibi olabilmemiz mümkündür. Beyin, enformasyon sisteme sahip olan, elektrokimyasal bir ağ bütünü olarak tanımlanabilir. Bu ağ, nöron adı verilen özelleşmiş sinir hücreleri tarafından meydana gelirken, zihin kavramı da bununla birlikte ortaya çıkar. Yetişkin bir insanın beyninde yaklaşık olarak 100 milyar nöron mevcuttur. Bu nöronların yapısal özelliklerine bakacak olursak eğer 3 kısımdan meydana geldiğini ve hem başında hem de sonunda dallanmaların olduğunu görürüz. Başında olan dallanmalardan yani dendrit uçlarından impuls (uyartı) alır ve elektriksel aktivite yoluyla sonunda olan dallanmalara yani akson uçlarına iletir. Nöronlar birbirleri arasında etkileşim halinde olup bu etkileşimin şiddeti değişkenlik gösterebilmektedir. Bu değişkenliğin ana sebebi nöronlar arasında sinaps adı verilen bölgede salgılanan nörotransmitter maddelerdir. Bu maddeler dopamin, adrenalin, serotonin gibi kimyasal maddeler olup kimi durumlarda çok kimi durumlarda az salgılanır. Bunun sonucunda nöronlar arası iletişim sağlanmış olur [1, 2].

Nöronları birer lego parçası olarak hayal edebiliriz. Milyarlarca lego parçasını kullanarak çok çeşitli şekiller elde edilebilmesi nöronların çalışma prensibine örnek olarak gösterilebilir. Nöronların birleşerek bir şekil ortaya çıkarmasına ise yolak adı verilir. Yetişkin bir insanın beyninde sayısız yolak mevcuttur. Bu yolaklar, gördüğümüz, tattığımız, duyduğumuz, hissettiğimiz kısacası şahitlik ettiğimiz her an için ayrı ayrı oluşan şekillerdir. Öğrenilmişlik denilen olgu da bu sayede ortaya çıkar. Duyu reseptörlerinden alınan uyartılar bu yolaklara gelip işlenir, yorumlanır ve yanıt olarak geri gönderilir. Bu işlemler sadece 0,001 saniye içinde gerçekleşir [1]. Eğer gelen uyartıya karşı yorum yapabilecek yolak yoksa bile o an içinde oluşur ve yanıt sağlanabilir. Bu çip şeklindeki aygıtı da yapay yolla oluşturulmuş bir yolak olarak düşünebiliriz. Bu çipin yapısal özellikleri ise madeni para boyutunda olup 1024 adet elektrot ile basit bir yapıya sahiptir. Elektrotların her biri mikro düzeyde kılcal olmakla birlikte yaklaşık 2 santimetre uzunluğundadır. Oldukça hassas bir yapıya sahip olan bu çip el yordamıyla değil de robot sayesinde beyine implante edilir [2]. Her bir elektrot farklı farklı nöronlara elektrik akımı göndererek aktifleşmesini sağlar. Konuya örnek vermek gerekirse eğer son zamanlarda felçli bir hastaya uygulanan bu teknoloji sayesinde hasta sadece düşünerek bilgisayarın mouse aparatını kullanıp video oyunları oynayabilmiştir.[3] Bu gelişmelerin asıl heyecan verici kısmı ise aktarılabilir hafıza ve aktarılabilir bilgi gibi işlemlerdir. Ancak günümüzde bu tarz işlemleri faaliyete geçirmek mümkün değil. Çünkü neuralink teknolojisi data toplayabilen ve kayıt yapabilen ama elde edilen bilgilerin nasıl kullanılabileceğine dair yorum oluşturamayan bir teknolojidir. Bunun başlıca sebebi doğa ile ortak bir dil üzerinden konuşamıyor olmamızdır. Şu anda bizim bildiğimiz makine dili olan assembly (düşük seviyeli programlama dili) ile doğanın kullandığı dili senkronize etmek mümkün değil ancak bu alanda çok kapsamlı çalışmalar olup ciddi gelişmeler yaşanmaktadır. Hatta yakın zamanda bir ve sıfır rakamları kullanılarak oluşturulan bilgisayar yazılımı değil de A, C, T ve G harflerinin kullanıldığı doğanın yazılımı olan DNA ile tüm istenilen fonksiyonlarda işlem görür hale gelebilmemiz olağandır [1-3].
Bu denli ütopik boyuttaki gelişmelerin ise insanlığa olumlu veya olumsuz anlamda neler getirebileceği oldukça düşündürücü bir durum. Yeni devrimlerin ve yeni kültür oluşumlarının kapıları aralıklı hale gelmiş durumda. Her ne kadar en büyük devrimlerin siyasi devrimler olduğu kabul görse de asıl devrimlerin bilimsel çalışmaların sonucunda ortaya çıktıkları malum. Teknolojik gelişmelerin doğuracağı sonuçların ne olacağı bilinmese de, gelecek oldukça heyecan verici duruyor [2-3].

Figür 2: Neuralink.

KAYNAKÇA

1. Nöronlar & Etkin Beyin Hücreleri. (n.d.), CogniFit (erişim tarihi 10.12.2024)
2. Neuralink’s Brain Chip: How It Works and What It Means, Washington D.C. & Maryland Area, Capitol Technology University (Erişim Tarihi, 05.12.2024)
3. Bencher B. (2024), What Is Neuralink? What We Know So Far, Built In (Erişim Tarihi, 01.12.2024)

GÖRSEL KAYNAK

1. Elon Musk’ın Neuralink şirketi insana beyin çipi yerleştirdi, Foreks (30.01.24) (Erişim Tarihi, 31.12.2024)

2. Waltz E., Maral E., Ayaz Ç.,(2020), Bilgi İletişimi Platformu, Elon Musk, Neuralink’in Beyinlerimizi Yapay Zekâyla Eş Zamanlı Çalıştırabilecek Buluşunu Duyurdu, Gülçiner M. (Erişim Tarihi, 31.12.2024)

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir