Birçok kişi mikropların ne olduğunu bildiğini düşünse deaslında çoğumuz tam anlamıyla farkında değiliz. Öyleyse, konuyu daha fazla uzatmadan basit bir tanımla başlayalım. Mikrop, mikroorganizma olarak da bilinen ve çevremizde bulunan, ancak çıplak gözle görülemeyecek kadar küçük canlılardır. Mikroplar, hücresel yapısının olup olmamasına göre ikiye ayrılır. Bakteriler, mantarlar ve protistlerin hücresel yapısı varken virüsler, viroidler ve prionların hücresel yapıları yoktur.
Görsel I: Mikroskop altında bir mikrop [1].
Mikrobiyota, insan vücudunda ve çevresinde varlığını sürdüren çeşitli mikroorganizma topluluğu olarak adlandırılır. Bu topluluğun nüfusu, insan vücudu hücrelerinin sayısından 10 kat daha fazladır. Ayrıca mikrobiyom, mikrobiyotanın sahip olduğu bir genetik materyaldir ve buradaki genlerin sayısı, insan genomundaki genlerin sayısının 150 kat daha fazlasıdır. Bu verilere bakıldığı zaman, insan vücudunun neredeyse %90’ı mikroorganizma yapısına sahip denebilir [2].Halk arasında mikroorganizmaların sadece zararlı canlılar olduğu bilinse de bu bilginin doğru olmadığını, aslında mikroplarla var olduğumuz netleşmiştir umarım. Şimdi gelelim mikroorganizmaların vücudumuza faydaları ve zararları konusuna: Mikroorganizmalara yaralı ve zararlı olarak sınıflandırmak mümkün değildir. İnsanların denetimi altında olmak üzere, yaralı olan bir mikroorganizma başka bir yerde zararlı olabilir [3].
Görsel II: Bağırsak mikrobiyomu [4].
İnsan denetimi altında bakıldığı zaman, yaptığımız sınıflandırmada pek çok fayda vardır. Bu faydalardan bazıları şunlardır:
–Bağışıklık sistemine destek
-Sindirim ve besin emilimi
-Zihinsel sağlık
-Bağırsak ve beyin ilişkisi
-Antibiyotik etkisi ve mikrobiyomun korunması
-Metabolizmayı düzenleme
Her bir fayda için konuşulabilecek çok olsa da bizim bugün odaklanacağımız fayda bağışıklık sistemine olan desteği. Bağışıklık sistemi (immün sistem) birçok zorluğa uyum gösterirken uyum sağlama ve yanıt verme konusunda üstün kapasiteye sahiptir. Anne karnından itibaren vücuda yerleşen mikroorganizmalar, uyarlanabilir bileşenlerden oluşan karışık bir ağdır. Bu ağ, homeostaziyi kendisine görev edinmiştir.
İnsan denetimi altında bakıldığı zaman zararı olmayan fakat uygun koşullar sağlandığında, zararlı olan mikroorganizmalara patojen denir. Bu patojenler konak canlıyı hasta edebilir. Dengeyi sağlayan bağışıklık sistemi bu gibi durumlarda sağladığı uyum sayesinde savaşmayı kendisine görev edinir. Patojenleri nasıl karşılayacağını öğrenen sistem hastalık yapan organizmalara karşı daha hızlı savunma yapar. Aksi durumda eğer immün sistem yetersiz gelirse patojenlerle savaşmak için uygulanabilecek tedaviler vardır. Bu tedavilerden bazıları şunlardır:
-Sağlıklı yaşamak
-Aşı
-Bağışıklık arttırıcı takviyeler
-Antimikrobiyaller
ANTİMİKROBİYALLER ve ANTİMİKROBİYAL DİRENÇ
Görsel III: Antimikrobiyal direnci anlatan bir çalışma [5].
Mikroorganizmaların doğal ilaç üretiminde kullanılmasının en büyük sebepleri ucuz ve verimli olmalarıdır [6]. Antimikrobiyaller, mikroorganizmaların büyümesini engelleyen hatta öldüren ilaçlardır. Mikroorganizmalar ise:
1)Bakteriler, bakterilere özgü antimikrobiyal ilaç ise antibiyotik
2)Virüsler, virüslere özgü antimikrobiyal ilaç ise antiviral
3)Mantarlar, mantarlara özgü antimikrobiyal ilaç ise antifungal
4)Parazitler, parazitlere özgü antimikrobiyal ilaç ise antiparazitlerdir
Zamanla mikroorganizmalar bu ilaçlara karşı bir duyarsızlık gösterirler. Bu duyarsızlığa antimikrobiyal direnç denir.
Antimikrobiyal direncin çeşitli mekanizmaları vardır. Bunlar:
-Doğal direnç
-Kazanılmış direnç
-Çevre koşullarına bağlı dirençlerdir [7].
Bu sebeplerden dolayı, artık antimikrobiyal ilaçlar işlevini yitirir ve patojenlere karşı bağışıklık sistemini destekleyemez. Hastalıklara hemen tedavi bulunamaz yani hastalık süreci uzar ve tedavi edilemeyen enfeksiyonlar oluşabilir. Antimikrobiyal direnç, sağlık açısından çok büyük bir tehdit oluşturuyor ve buna çözüm olarak ilaçların hedefi değiştirilebilir veya alternatif yol kullanılabilir. Bunlar, birçok çözümden sadece birkaçıdır.
KAYNAKÇA
[1]“738491.jpg (642×355).” Accessed: Dec. 21, 2024. [Online]. Available: https://trthaberstatic.cdn.wp.trt.com.tr/resimler/738000/738491.jpg
[2]“Mikrobiyota – Vücudumuzun Gözle Görülmeyen ‘Çözüm Ortağı’ | Synevo Laboratuvarları.” Accessed: Dec. 21, 2024. [Online]. Available: https://synevo.com.tr/tr/Mikrobiyota-Vucudumuzun-Gozle-Gorulmeyen-Cozum-Ortagi
[3]“FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Gıda Mühendisliği Anabilim Dalı Probiyotik ve Starter Kültür Teknolojisi Mikroorganizmalar hakkında genel bilgiler 3. Hafta.” [Online]. Available: www.omu.edu.tr
[4]“ImageForNews_768070_17042533339488479.png-1600×914.webp (1600×914).” Accessed: Dec. 21, 2024. [Online]. Available: https://www.biolabltd.com.tr/wp-content/uploads/2024/10/ImageForNews_768070_17042533339488479.png-1600×914.webp
[5]“unnamed_1.png (512×410).” Accessed: Dec. 21, 2024. [Online]. Available: https://www.biomedya.com/uploads/images/articles/large/unnamed_1.png
[6]“Mikroorganizma Nedir? Yararları ve Zararları | Chivalric & Regulus.” Accessed: Dec. 21, 2024. [Online]. Available: https://www.chivalricregulus.com/post/mikroorganizma-nedir-yararlar%C4%B1-ve-zararlar%C4%B1
[7]U. Kayiş, “Derleme (Review) Antimikrobiyal Direnç Mekanizmalari.”


