Mol Hidatiform

Erken embriyogenezin başlangıç döneminde, döllenme sonrası 4.günün ardından morula adı verilen hücre yığının endometriyal kaviteye yerleşmesiyle ilk hücre farklılaşması gerçekleşir. 5.günde ise hücrelerin polarizasyonu sonucunda embriyoblast ve trofoblast hücrelerinden oluşan blastosist meydana gelir1. Trofoblast hücreleri, plasentayı oluşturacak olan ve anne ve fetus arasındaki iletişimi sağlayan hayati bir organdır2. Plasenta, sitotrofoblastlar, sinsiyotrofoblastlar ve ekstra villus trofoblastlar olmak üzere üç ana trofoblast hücrelerinden oluşur3. Sitotrofoblastlar, trofoblast kök hücreleri olarak kabul edilir ve farklılaşarak sinsiyotrofoblastlara dönüşürler. Sinsiyotrofoblastlar, endometrium duvarına penetrasyon yaparak anne ve embriyo arasındaki besin ve yaz alışverişini sağlarlar ve gerekli hormonları üretirler. Ekstra villus trofoblastlar ise endometriyuma penetrasyon sağlarlar.

Mol hidatiform, hamileliklerin özellikle trofoblast hücrelerinin anormal şekilde çoğalması ile belirginleşen durumlardır. Bu durumlarda, sağlıklı embriyo gelişimi gözlemlenmez4. Gestasyonel Trofoblastik Hastalıklar (GTH) grubu altındaki bu anormal gebelik en sık görülen formudur ve görülme sıklığı genellikle 1000 gebelikte 1’dir, ancak hastalığın yaygınlığı coğrafi bölge ve etnik kökene bağlı olarak değişebilir5,6,7.

Yumurtanın döllenmesi sırasında meydana gelen bazı hatalar sonucunda, rahim içinde gelişmekte olan bir canlı organizma yerine cansız bir yapı oluşabilir. Bu durum, normal gebelik sürecinin devam ettiği bir noktada patolojik bir sürecin başlamasına neden olur8.

Hidatiform moların iki tipi vardır: tam (komplet) ve kısmi (parsiyel)9.

Tam hidatiform mol genellikle diploid ve tamamen androjenetik kökenlidir. Çoğunluğu 46, XX kromozom yapısına sahiptir; birkaçında ise 46, XY kromozom yapısı bulunur. Tam molar gebelik, trofoblastik hiperplazi ile karakterize edilen yaygın hidropik koryon villuslarından oluşur, bu da birden fazla kese oluşturan bir kütle meydana getirir. Genellikle fetus belirtisi yoktur ve embriyonik gelişim en aza indirilmiştir9.

Kısmi hidatiform mol genellikle triploid, biri anneden, diğer ikisi babadan gelen haploid setlere sahiptir. Bu durum, dispermik döllenme veya indirgenmemiş diploid sperm ile döllenme sonucu oluşabilir. Genellikle bir fetus ve büyük bir plasenta bulunur. Hidropik villuslar, tam hidatiform mola ile karşılaştırıldığında daha belirgin değildir ve normal koryon villusları ile aralıklıdır. Fetus genellikle döllenmeden birkaç hasta sonra ölür10. Çok nadir durumlarda, kısmı molar gebelik, iki maternal ve bir paternal haploid setle (diginik) gelişebilir. Bu durumlarda, plasenta küçülür, villuslar minimal hidropik değişiklikler gösterir ve fetus gelişme geriliğine sahiptirç bu gebeliklerden bazıları canlı doğumlarla sonuçlanmış ve sonrasında erken neonatal ölümle sonuçlanmıştır11.

Mol gebeliğin tedavisi genellikle kürtaj ile sonlandırılmasını içerir. Ancak, NLRP7 ve KHDC3L gen mutasyonlarına sahip kadınlar, eş değişikliklerine rağmen mol gebelik yaşama eğiliminde olabilirler. Bu durumda, sağlıklı bir hamilelik geçirebilmeleri için bu hastalara yumurta nakli (donasyonu) önerilmektedir12,13.

Etik kısıtlamalar ve endişeler, erken embriyogenezi ve mol gebelik gibi plasental hastalıkların kökeni hakkında yeterli bilgiye ulaşmayı engelliyor. Son dönemde, hastaya özel olarak üretilen indüklenmiş kök hücre kullanımı, hastalıkların laboratuvar ortamında modellenmesine imkân tanıyor. Bu yöntemler, embriyogenezdeki NLRP7 ve KHDC3L genlerinin rolünü tam olarak açığa çıkarabilir. Bu durum, tedavi yöntemleri geliştirme potansiyeli yanında, henüz tam olarak anlaşılamayan erken dönem insan embriyogenik gelişiminin aydınlatılması açısından da büyük öneme sahiptir.

Kaynaklar:

  1. Piliszek, A., Grabarek, J., Frankenberg, S., & Plusa, B., (2016). Cell fate in animal and human blastocysts and the determination of viability. Mollecular Human Reproduction, 22(10), 681-690. https://doi.org/10.1093/molehr/gaw002
  2. Burton, G., & Jauniaux, E., (2015). What is the placenta?. American Journal of Obstetrics and Gynecology, 213(4), S6.e1-S6.e4. https://doi.org/1016/j.ajog.2015.07.050
  3. Knöfler, M., Haider, S., Saleh, L., Pollheimer, J., Gamage, T., & James, J., (2019). Human placenta and trophoblast development: key molecular mechanisms and model systems. Cellular and Molecular Life Sciences, 76(18), 3479-3496. https://doi.org/10.1007/s00018-019-03104-6
  4. Hui, P., Buza, N., Murphy, K., & Ronnet, B. (2017). Hydatifiform Moles: Genetic Basis and Precision Diagnosis. Annual Revieew Of Pathology: Mechanism Of Disease, 12(1),449-485. https://doi.org/10.1146/annurev-pathol-052016-100237.
  5. Takechi, S. (1987). Incidence of gestational trophoblastic disease by regional registration in Japan. Human Reproduction, 2(8), 729-734. http://doi.org/10.1093/oxfordjournals.humrep.a136622.
  6. Nakano, R., Sasaki, K., Yamoto, M., & Hata, H. (1980). Trophoblastic Disease: Analysis of 342 Patients. Gynecologic and Obstetric Investigation, 11(4), 237–242. https://doi.org/10.1159/000299843
  7. Salehi, S., Eloranta, S., Johansson, A. L. V., Bergström, M., & Lambe, M. (2011). Reporting and incidence trends of hydatidiform mole in Sweden 1973–2004. Acta Oncologica, 50(3), 367-372. https://doi.org/10.3109/0284186X.2010.512922
  8. Cotran RS, Kumar V, Fausto N, Nelso F, Robbins SL, Abbas AK (2005). Robbins and Cotran pathologic basis of disease (7th bas.). St. Louis, Mo: Elsevier Saunders. s. 1110. ISBN 0-7216-0187-1.
  9. Cavaliere, A., Ermito, S., Dinatale, A., & Pedata, R. (2009). Management of molar pregnancy. Journal of Prenatal Medicine, 3(1), 15–17.
  10. Petignat, P., Billieux, M. H., Blouin, J. L., Dahoun, S., & Vassilakos, P. (2003). Is genetic analysis useful in the routine management of hydatidiform mole. Human Reproduction, 18(2), 243-249.
  11. Fryns, J. P., Van de Kerckhove, A., Goddeeris, P., & Van den Berghe, H. (1977). Unusually long survival in a case of full triploidy of maternal origin. Human Genetics, 38(2), 147-155.
  12. Fisher, R., Lavery, S., Carby, A., Abu-Hayyeh, S., Swingler, R., Sebire, N., & Seckl, M. (2011). What a difference an egg makes. The Lancet, 378(9807), 1974. https://doi.org/10.1016/s0140-6736(11)61751-0.
  13. Cozette, C., Scheffler, F., Lombart, M., Massardier, J., Bolze, P., & Hajri, T., et al. (2020). Pregnancy after oocyte donation in a patient with NLRP7 gene mutations and recurrent molar hydatidiform pregnancies. Journal Of Assisted Reproduction And Genetics, 37(9), 2273-2277.https://doi.org/10.1007/s10815-020-01861-z.

Denetleyen: Beril GÜREL

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir