Tarihe dönüp bakıldığında toplum içi veya toplumlar arası ekonomik ve sosyal sorunlar incelendiğinde aslında tüm bu sorunların kaynağının eşitsizlik olduğu sonucuna varılmıştır. Günümüzdeki toplumsal sorunlara bakıldığı zaman ve geçmişe dönüp bakıldığı zaman ise aslında, eşitsizlik sorunun zaman geçtikçe çeşitlenerek arttığı anlaşılmaktadır [1]. Eşitsizliklerin bir çok alanla ilişkili oluşu, bu sorunun çözümlerinin de birbiriyle bağlantılı olmasına yol açıyor. Bu sebeple, eşitsizliklerin azaltılması için çözüm yolları aranırken tüm toplumları ve bu toplumdaki herkesi kapsayacak şekilde olması büyük önem taşımaktadır. Çözüm yolları aranırken, sağlık, yenilikçi teknolojilere erişim, eğitim, gelir dağılımındakı orantısızlık, yoksulluk ve istihdam gibi konuları içermeli ve bir şema oluşturarak her basamak detaylıca incelenmelidir [2].
Özellikle son zamanlarda kitlesel göç hareketleri haberlerden ve çevreden görüldüğü üzere oldukça yaygınlaşmıştır. Ekonomik ve gelişmişlik bakımından iyi seviyede olan ülkeler çıkarları için kendinden oldukça zayıf ülkelere ekonomik, psikolojik, fiziki veya biyolojik savaşlar açarak, topraklarını işgal ederek devletin ve halkın özgürlüğünü elinden almaktadır. Bu durum en büyük eşitsizliklerden bir tanesidir [3]. Kitlesel göç sadece işgal edilen ülkeye değil, o ülkeden kurtulmak isteyen halkı yani mültecileri kabul eden ülkeler içinde olcukça ekonomik sorunlara sebep olmaktadır.
Diğer bir eşitsizlik olan toplumsal cinsiyete dayalı eşitsizlikler, kadınlar ve erkekler arasında sağlanamayan eşitlik, kadınların ve kız çocuklarının sağlık, eğitim ve işgücü piyasası alanlarında karşılaştıkları sorunları kapsamaktadır. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği geçmişten günümüze devam eder ve neredeyse tüm dünya ülkelerinde rastlanabilir. Bu eşitsizliğin yaşanma şiddeti ülkeden ülkeye hatta şehirden şehire farklılık gösterebilmektedir [4].
Eşitsizlikler arasında tüm ülkeleri, insanları kısaca tüm dünyayı kapsayan ve tüm sorunların ana kaynaklarından bir tanesi olan gelir eşitsizliği; yoksulluk, sağlık, eğitim gibi temel eşitsizliklerin ana sebeplerindendir [2]. Dünyanın en zengin %10’unun tüm küresel varlıkların %89’una sahip olduğu, dünya nüfusunun %50’sinin payının ise %1’den az olduğu tahmin edilmektedir [5]. Tablo 1’de 1820-2020 yılları arasındaki küresel gelir eşitsizliği verileri yer almaktadır.

Yukarıdaki tabloda da görüldüğü üzere 1820-1980 yılları arasında küresel gelir eşitsizliği oldukça fazla yükseliş göstermektedir. 1980 yılından günümüze kadar olan süreçte bu durum dalgalanmalar gösterse de etkili bir düşüş zaman alacaktır. Eşitsizliklerin azaltılması dönüştürücü bir değişim gerektirir. Aşırı yoksulluğun ve açlığın sonlandırılması için çok büyük adımlar atılması, özellikle gençleri, göçmenleri kapsayacak şekilde sağlık, eğitim, sosyal alanda büyük çalışmalar gerektirmektedir. Bu aşamada devreye sürdürülebilir kalkınma amaçları devreye girmektedir. Bu amaçların onuncusu olan ‘Eşitsizliklerin Azaltılması’ için Küresel Amaçların bizlere sunduğu çözüm önerileri ise şu şekilde sıralanmaktadır:
10.1. 2030’a kadar nüfusun tabandaki yüzde 40 içinde bulunan kesiminin gelirinin ulusal ortalamadan daha yüksek bir oranda, devamlı olarak artmasının ve sürdürülmesinin sağlanması.
10.1.1. Hanehalkı harcamalarının ya da kişi başına gelirin en alttaki %40’lık dilimin içinde ya da toplam nüfus içindeki büyüme hızı.
10.2. 2030’a kadar yaşa, cinsiyete, engelliliğe, ırka, etnik kökene, dine, ekonomik ya da başka bir statüye bakılmaksızın herkesin güçlendirilmesi ve sosyal, ekonomik ve siyasi olarak kapsanmasının desteklenmesi.
10.2.1. Yaş, cinsiyet, engelliliğe göre medyan gelirin yüzde 50 düzeyinin altında yaşayanların oranı.
10.3. Ayrımcılığa dayalı yasaların, politikaların ve uygulamaların ortadan kaldırılması ve bu bağlamda uygun mevzuatın, politikaların ve eylemlerin desteklenmesi yoluyla eşit fırsatlar sunulması ve eşitsizliklerin azaltılması.
10.3.1. Uluslararası insan hakları hukuku çerçevesinde yasaklanmış olan ayrımcık baz alınarak, önceki 12 ay içinde bizzat ayrımcılığa ya da tacize uğradığını hissettiğini bildiren nüfusun oranı.
10.4. Özellikle mali, ücret ve sosyal koruma politikaları olmak üzere politikaların benimsenmesi ve eşitliğin giderek daha çok sağlanması.
10.4.1. Ücretler ve sosyal koruma transferlerini içeren işgücünün GSYH’deki payı.
10.5. Küresel finans piyasalarının ve kurumlarının düzenlenmesi ve denetlenmesinin geliştirilmesi ve bu tür düzenlemelerin hayata geçirilmelerinin güçlendirilmesi.
10.5.1. Finansal Sağlamlık Göstergeleri.
10.6. Daha etkili, güvenilir, hesap verebilir ve meşru kurumların var olması için küresel uluslararası ekonomi ve finans kurumlarındaki karar verme süreçlerinde gelişmekte olan ülkelerin daha iyi temsilinin sağlanması ve seslerinin duyurulması.
10.6.1. Gelişmekte olan ülkelerin uluslararası kuruluşlarda oy hakkı ve üyelik oranı10.7. Planlı ve iyi yönetilen göç politikalarının uygulanmasıyla insanların sistemli, güvenli, düzenli ve sorumlu göçlerinin ve yer değiştirmelerinin kolaylaştırılması.
10.7.1. Hedef ülkede kazanılan yıllık gelirin bir oranı olarak çalışanların işe alım sebebiyle ortaya çıkan maliyetleri.
10.7.2. İyi yönetilen göç politikalarını uygulayan ülkelerin sayısı.
10.a. Dünya Ticaret Örgütü anlaşmalarına uygun olarak, özellikle en az gelişmiş ülkeler olmak üzere gelişmekte olan ülkeler için özel ve farklı muamele ilkesinin uygulanması.
10.a.1. Sıfır gümrük vergili gelişmekte olan ülkeler ve en az gelişmiş ülkelerden yapılan ithalata uygulanan tarife sınırlarının oranı.
10.b. Özellikle en az gelişmiş ülkeler, Afrika ülkeleri, gelişmekte olan küçük ada devletleri ve karayla çevrili gelişmekte olan ülkeler olmak üzere ihtiyacın en fazla olduğu ülkelere, ulusal plan ve programlarına göre, doğrudan yabancı yatırımı da kapsayan nakit akışlarının ve resmi kalkınma yardımlarının teşvik edilmesi.
10.b.1. Kaynak alıcı ve donör ülkeler ve akış türüne göre, kalkınma için giden toplam kaynak (örneğin resmi kalkınma yardımı (RKY), doğrudan yabancı yatırımlar ve diğer kaynak akımları).
10.c. 2030’a kadar göçmen havaleleri işlem maliyetlerinin yüzde 3’ün altına indirilmesi ve maliyeti yüzde 5’ten yüksek olan havale koridorlarının ortadan kaldırılması.
10.c.1. Göçmenlerin havale edilen miktarlarının bir oranı olarak havale masrafları.
Kaynaklar:
- Tomé and N. Khazieva, “Thomas Piketty ’ s Capital in the 21st Century – An Intellectual Capital Perspective,” The Electronic Journal of Knowledge Management, vol. 13, no. 3, 2015.
- [ Y. Can, “Yoksulluk, Yerel ve Küresel Eşitsizlikler,” Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, vol. 16, no. 63, 2017.
- UNCHR, “Global trends: Forced displacement in 2017,” Global Trends, 2018.
- O. BİNGÖL, “Toplumsal Cinsiyet Olgusu ve Türkiye’de Kadınlık,” Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Sosyal Ve Ekonomik Araştırmalar Dergisi, vol. 2014, no. 3, 2014, doi: 10.18493/kmusekad.36760.
- http://publications.credit-suisse.com/tasks/render/file/index.cfm?fileid=AD783798-ED07-E8C2-4405996B5B02A32E
- wir2022.wid.world/lmethodology
Denetleyen:Meryem Melisa KAR