Giderek gelişmekte olan günümüz teknolojisinin ve globalleşen dünyanın beraberinde getirdiği değişim, işsizlik ve istihdam sorunlarını da beraberinde getirmektedir. Rutin işler ve tehlikeli görevler çok yakın bir gelecekte tamamen makineler ve robotlar tarafından yapılıyor hale gelecektir. Teknoloji, ekonominin tüm sektörlerini etkileyen inovatif iş yeri modellerini de beraberinde getirecektir. Küresel Rekabet Endeksi Raporu’nda, yeni yapının yaratacağı en önemli etkilerden birinin ücretli çalışanların sayısının azalması olacağına işaret edilmektedir. Bu durumun gerçekleşmesi halinde işçi statüsünde çalışan binlerce birey işsizlik sorunuyla yüzleşmek zorunda kalacaktır, aynı zamanda mevcut eğitim, istihdam ve sosyal koruma politikalarının değişmesi gerekecektir. Dünya Ekonomik Forumuna göre 2020’nin işgücü piyasasında kendisine iyi bir yer arayanların sahip olması gereken ilk üç beceri; problem çözme, eleştirel düşünme ve yaratıcılık şeklinde olacaktır [1]. Diğer taraftan, Tablo 1’den de görüldüğü üzere, duygusal zekâ ve bilişsel esneklik gibi yeni beceriler de listeye girmektedir.
2015 | 2020 |
Problem çözme becerisi | Problem çözme becerisi |
İş birliği | Eleştirel düşünme |
İnsan yönetimi | Yaratıcılık |
Eleştirel düşünme | İnsan yönetimi |
Müzakere yeteneği | İş birliği |
Kalite kontrol |
Duygusal zekâ |
Hizmet oryantasyonu |
Muhakeme gücü ve karar verme |
Muhakeme gücü ve karar verme | Hizmet oryantasyonu |
Aktif dinleme | Müzakere becerileri |
Yaratıcılık | Bilişsel esneklik |
Kaynak: Dünya Ekonomik Forumu, “Geleceğin İşleri” Raporu, 2016. |
Tablo 1: Geleceğin 10 Temel Becerisi (2015-2020)
Bu küreselleşme sürecinde var olan sorunlar karşısında önemi giderek artan konulardan biri de hiç kuşkusuz ki insana yakışır işlere olan gereksinimdir. Daha fazla sayıda insanın üretken olması ve ülke kalkınmasına katkıda bulunması toplumun tamamına fayda sağlar, adil bir küreselleşme ve yoksullukla mücadele için anahtar görevi görür. Uluslararası çalışma örgütünün tanımına göre, insana yakışır iş, “çalışma yaşamında bireylerin temel haklarının korunduğu, yeterli bir gelir ve sosyal koruma sağlayan üretken bir iş” olarak tanımlanmaktadır (ILO, 1999: 13). Oysaki her gün binlerce insan sadece o günü aç kalmadan geçirebilmek için, tehlikeli ve sigortasız işlerde çalışıyor. Ailesini geçindirememe sıkıntısı yüzünden yine binlercesi intihara yöneliyor. Bu durumda Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinin birinci basamağı olan fizyolojik ihtiyaçlar karşılanamadığı gibi aynı zamanda ikinci basamaktaki güvenlik konusu da bu tür işlerde çalışan bireyler için daha en başından göz ardı edilmiş oluyor. Bu durumda en üst basamakta bulunan kendini gerçekleştirme aşamasına geçmek bu bireyler için imkansıza yakın görünüyor. Peki kendini gerçekleştirme aşamasına gelememiş bir birey topluma ve ülke ekonomisine ne kadar katkıda bulunabilir? İşte bu sorunun cevabı ülkelerin gelişmişlik düzeyleri ile işsizlik/istihdam oranları, sosyal güvenlik ve sosyal yardım politikaları karşılaştırılarak verilebilir. Bu politikalar kapsamında ise insana yakışır iş için 6 temel boyut bulunmaktadır:
- İş fırsatları
- Çalışma özgürlüğü
- Üretken iş
- Çalışanlara adil ve eşit davranış
- Güvenlik
- Saygınlık
Kesintisiz, sürdürülebilir ve kapsayıcı ekonomi ile tam ve üretken istihdamın sağlanabilmesi için çalışma ortamında yukarıda belirtilen 6 maddenin uygulanıyor olması gerekmektedir. Dünya genelinde iş gücüne katılan genç nüfusa istihdam sağlayabilmek için her yıl 30 milyon yeni iş yaratılması gerekiyor [2]. Ancak günümüz küresel rekabet koşullarında bir taraftan işsizlik artmaya devam ederken, diğer taraftan ekonomik büyüme sağlansa dahi bu büyüme yeterli istihdamı yaratamamaktadır. Üstelik var olan ve yaratılan işlerin büyük bir bölümü de insana yakışır nitelikte iş tanımından oldukça uzaktadır.
İş gücü politikaları izlenirken korunması gereken özel gruplar belirlenmiştir, bunlardan ikisi kadınlar ve gençlerdir. Günümüzde hala kadınlar çalışma hayatında erkeklere göre daha az temsil gücüne sahipken, aynı işler için daha düşük ücret almakta, iyi iş ve kariyer imkanlarından daha az yararlanmaktadırlar. ILO tarafından yayınlanan “Kadınlar için Küresel İstihdam Eğilimleri, 2017” Raporu’ndan, 2017 yılı itibarıyla küresel düzeyde kadınların işgücüne katılım oranının yüzde 49 ile erkeklerin işgücüne katılım oranlarının 27 puan gerisinde olduğu görülmektedir [3]. Bu oran oldukça fazla olmakla birlikte, ekonomik büyümenin önünde büyük engel teşkil etmektedir. Kadınların işgücü piyasasına katılımlarının önündeki engellerin kaldırılması açısından kaliteli istihdama erişim, ayrımcılıkla mücadele, eğitimde fırsat eşitliği, iş – aile yaşamı uyumu gibi pek çok alanda daha iyi politikalar geliştirilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, kadınların çalışma hayatındaki rolüne ilişkin algı ve tutumların da değişmesi büyük önem taşımaktadır [3]. Yine aynı şekilde özel olarak ilgilenilmesi gereken bir diğer grup ise gençlerdir. Gençler için mevcut istihdam olanaklarına bakıldığında, kayıt dışı ve düzensiz işlerin ağırlığı dikkat çekmektedir. Bu durum, aynı zamanda gençler için gelecekte yaratılabilecek işlerin kalitesini de doğrudan etkilemektedir [4]. Günümüzde üniversiteden mezun olan her 3 gençten 1’i kendi mesleğine yönelik iş fırsatları bulamayıp, ailesine yük olmama düşüncesi ile vasıfsız işçi statüsünde asgari ücretle çalışmaktadır. Aynı şekilde tecrübe sahibi olabilmek için kendi mesleğine yönelmesine rağmen iş verenin fırsatçı tavırlarına maruz kalan gelecek kaygısıyla dolu binlerce genç çalışan bulunmaktadır. Bu bağlamda gençler, geleceğin ekonomisine katkıda bulunacak değerlerimiz olarak görülmediği sürece istihdam için izlenen politikalar her daim yetersiz kalacaktır.
2014 | 2015 | 2016 | 2017 | 2018 | 2019 | |
Dünya | 2.8 | 2.8 | 2.4 | 3.0 | 3.1 | 3.0 |
Gelişmiş Ekonomiler | 1.9 | 2.2 | 1.6 | 2.3 | 2.2 | 1.9 |
Euro Bölgesi | 1.2 | 2.1 | 1.8 | 2.4 | 2.1 | 1.7 |
Japonya | 0.3 | 1.4 | 0.9 | 1.7 | 1.3 | 0.8 |
ABD | 2.4 | 2.9 | 1.5 | 2.3 | 2.5 | 2.2 |
Yükselen Ekonomiler | 4.3 | 3.6 | 3.7 | 4.3 | 4.5 | 4.7 |
Gelişmekte olan Ülkeler | 4.4 | 3.6 | 3.8 | 4.5 | 4.7 | 4.8 |
Yüksek Gelirli Ülkeler | 1.9 | 2.3 | 1.7 | 2.2 | 2.2 | 1.9 |
Düşük Gelirli Ülkeler | 6.3 | 4.7 | 4.5 | 5.1 | 5.4 | 5.5 |
BRICS | 5.1 | 4.0 | 4.4 | 5.2 | 5.3 | 5.4 |
Küresel Ticaret Hacmi | 4.1 | 2.7 | 2.3 | 4.3 | 4.0 | 3.9 |
(Kaynak: World Bank Group, Global Economic Prospects: Broad- Based Upturn, but for How Long?, January 2018, Washington)
Tablo 2: Küresel Ekonomik Büyüme Eğilimleri (Bir Önceki Yıla Göre Gerçekleşen Değişim, (Yüzde)
Çalışmanın temelini farklı boyutları içeren kalkınma kavramı ve ekonomik büyüme oluşturduğu için, kalkınma hedefleri dikkate alınarak, kişi başına düşen gelirin yıllık artış oranı, tarım ve sanayi sektörü, tüketim harcamaları, enflasyon oranı ve dış ticaret değişkenleri gibi durumlar inceleme konusu yapılmıştır [5]. Yukarıdaki tabloda da görüldüğü gibi ABD, Japonya gibi ülkeler ekonomik büyümeleri yeterli bir hacime ulaştığı için, büyüme her yıl belirli bir düzeyde olup yüzdelik dilimde az bir yer kaplar iken, düşük gelirli ülkelerde ise durum tam tersidir. Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin kalkınmalarını gerçekleştirilebilmek için, geçmişi ve kültürel farklılıkları da dikkate alınarak gelişmiş ülkelerden farklı olduğu yönlerin tespit edilmesi, çözümlerin ve çözüm önerilerinin belirlenerek uygun kalkınma politikalarının uygulanması gerekmektedir.
İnsana yakışır iş ve ekonomik büyümenin bu denli büyük bir sorun olduğu günümüz dünyasında ise Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın bizlere sunduğu çözüm önerileri ise şu şekildedir:
8.1. Kişi başına düşen gelir artışının ulusal koşullara uygun olarak sürdürülmesi ve özellikle en az gelişmiş ülkelerde gayri safi yurt içi hasılada yıllık en az yüzde 7 oranında büyüme olmasının sağlanması.
8.2. Yüksek katma değerli ve emek-yoğun sektörlere odaklanarak ve çeşitlendirme, teknoloji geliştirme ve yenilik getirme aracılığıyla ekonomik verimliliğin daha yüksek seviyelere çekilmesi.
8.3. Üretim faaliyetlerinin, insana yakışır istihdam yaratmanın, girişimciliğin, yaratıcılık ve yenilikçiliğin desteklendiği kalkınma odaklı politikaların desteklenmesi ve finansal hizmetlere erişim yoluyla mikro, küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin resmiyet kazanmalarının ve büyümelerinin teşvik edilmesi.
8.4. 2030’a kadar tüketim ve üretimdeki küresel kaynak verimliliğinin devamlı bir biçimde artırılması ve gelişmiş ülkeler başı çekmek üzere, Sürdürülebilir Tüketim ve Üretim İçin 10 Yıllık Çerçeve Programı’na uygun olarak ekonomik büyümenin çevrenin bozulmasından ayrıştırılması için çaba gösterilmesi.
8.5. 2030’a kadar gençler ve engelliler de dâhil bütün kadın ve erkeklerin tam ve üretken istihdama ve insana yakışır işlere erişimlerinin sağlanması ve eşit işe eşit ücret ilkesinin tam olarak benimsenmesi.
8.6. 2020’ye kadar işsiz ya da eğitim görmeyen gençlerin oranının önemli ölçüde azaltılması.
8.7. Zorla çalıştırmayı ortadan kaldırmak, modern köleliği ve insan ticaretini sona erdirmek ve çocukların askere alınmaları ve asker olarak kullanılmaları da dâhil çocuk işçiliğinin en kötü türlerinin yasaklanmasını ve ortadan kaldırılmasını güvence altına almak için acil ve etkili önlemler alınması ve 2025’e kadar çocuk işçiliğinin her türünün sona erdirilmesi.
8.8. Çalışanların haklarının korunması ve özellikle kadın göçmenler olmak üzere göçmen işçiler ve güvencesiz işlerde çalışan insanlar dâhil bütün çalışanlar için güvenli çalışma ortamlarının geliştirilmesi.
8.9. 2030’a kadar istihdam yaratan ve yerel kültür ve ürünlerini teşvik eden sürdürülebilir turizmin desteklenmesi için politikalar oluşturulması ve uygulanması.
8.10. Herkesin bankacılık, sigorta ve finansal hizmetlere erişiminin teşvik edilmesi ve artırılması için yurt içi finansal kurumların kapasitelerinin güçlendirilmesi.
8.a. Özellikle en az gelişmiş ülkeler olmak üzere gelişmekte olan ülkeler için, En Az Gelişmiş Ülkelere Ticaretle Bağlantılı Teknik Destek İçin Entegre Edilmiş Çerçeve Dayanışma Fonu aracılığıyla ticaret yardımı sağlanmasının artırılması.
8.b. 2020’ye kadar genç istihdamı için küresel bir strateji geliştirilmesi ve uygulamaya konması ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)’nün Küresel İstihdam Paktı’nın uygulanması.
Kaynaklar.
- On birinci Kalkınma Planı(2019-2023), İş Gücü Piyasası ve Genç İstihdamı, Özel İhtisas Komisyonu Raporu, ANKARA,2018:1-IsgucuPiyasasi_ve_GencIstihdamiOzelIhtisasKomisyonuRaporu.pdf
- Küreselleşme Sürecinde İnsana Yakışır İş, Doç. Dr. Özlem IŞIĞIÇOK:2-Küreselleşme sürecinde insana yakışır iş.pdf
- Doç. Dr. Sinem YILDIRIMALP, Sakarya Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü/ Doç. Dr. Emel İSLAMOĞLU, Sakarya Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü, June 2014, Volume 4, Number 2, Page 145-175, Domestic Women Worker in Turkey in the Context of “Decent Work”:3-insana yakışır iş kavramında kadının yeri.pdf
- Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları, 8-İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme:https://www.kureselamaclar.org/amaclar/insana-yakisir-is-ve-ekonomik-buyume/
- Yeşim KUBAR, Fırat Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Elazığ, Az Gelişmiş ve Gelişmekte Olan Ülkelerin Kalkınma Göstergeleri ile Ekonomik Büyüme Arasındaki İlişki: Bir Panel Veri Analizi (1995-2010):5-ülkelerin kalkınma göstergeleri ve ekonomik büyüme arasındaki ilişki.pdf
Denetleyen:Oğuzhan UĞUZ