Çağımızda ismini sıkça duyduğumuz hastalıklardan biri olan depresyon, en kısa tanımıyla psikolojik bir rahatsızlıktır. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre günümüz dünyasında 350 milyondan fazla insan bu ruhsal bozuklukla baş etmektedir. Depresyonun hayatımızda böylesine yer etmesi bazı yanlış anlaşılmaları da beraberinde getirmektedir. En yaygın bilinen yanlışlar; kişinin her mutsuzluğunu, hayal kırıklığını ya da karamsarlığını depresyon sanmasıdır. Bu tarz duyguları ya da olumsuz durumları birkaç kez üst üste yaşayan kişilerin depresyona girdiğini düşünmesi maalesef günümüzde sıkça rastlanan bir durumdur. Burada en önemli olan nokta ise depresyonun geçici duygu durumları sonucunda oluşması değil, bazı belirli belirti kümelerinden oluşan bir hastalık olmasıdır. Bu belirtiler; hastanın duygu durumunda yaşadığı anormallikler, ilgi ve enerji kaybı, uyku düzensizliği, sürekli devam eden yorgunluk, iştah azalması, en basit günlük rutinlerin bile yapılmak istenmemesi daha da ilerisi intihar ve ölüm düşünceleridir [1]. Depresyon teşhisi konan kişinin bu gibi belirtilerden sadece birini yaşaması bile yaşadığı hayatı oldukça olumsuz etkilemektedir. Bu yazıda depresyonun oluşma nedenlerinden ve çeşitlerinden değil daha çok tedavi durumunda odaklanılmıştır.
Antidepresanlar
Antidepresanlar, depresyon için en popüler tedavi yöntemlerinden biridir. Antidepresanların genel çalışma mekanizmaları nörotransmitter maddelerin geri emilimini önlemektir. Özellikle de serotonin ve dopamin nörotransmitterleri depresyonda büyük rol oynamaktadır. Serotonin mutluluk hali ve odaklanma gibi başlıklarla ilişkiliyken, dopamin daha çok beynin ödül-ceza mekanizmasıyla ilişkilidir. Bu maddeler beyinde normal olarak üretilirken, psikolojik rahatsızlıklarda üretimleri normalden daha az miktara düşebilmektedir. Bu durum da kişinin hislerini ve duygu durumunu oldukça etkilemektedir [2].

Antidepresan Çeşitleri
Antidepresanların 30’a yakın türü olmakla beraber; trisiklik antidepresanlar, MAO inhibitörleri, seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI’lar), ve yeni kuşak antidepresanlar olmak üzere toplamda 4 çeşit sınıfa ayrılmaktadırlar. Bu yazıda özellikle SSRI’lar üzerine odaklanılmıştır çünkü günümüzde SSRI olarak adlandırılan bu antidepresanlar depresyon tedavilerinde en yaygın reçete edilen antidepresan türüdür. Bunun nedeni ise SSRI’ların diğer antidepresanlara göre daha az yan etkiye sahip olmasında kaynaklıdır. SSRI’ların alası yan etkileri ise; terleme, hazımsızlık, baş ağrısı, dudaklarda kuruma, sürekli uyku halinde olma gibi durumlardır [3]. Bu yan etkiler ilacın ne kadar süre kullanıldığına, reçetelenen doz miktarına ve başka birçok etkene bağlı olarak değişmektedir.
Depresyon İçin Alternatif Tedavi Yöntemleri ve Prozac
Depresyon tedavilerinde en çok kullanılan yöntemler; psikoterapiler, beyin uyarım teknikleri ve ilaçlardır. Bu tedavi yöntemlerini inceleyecek olursak:
- Psikoterapi yöntemi daha çok başlangıç düzeyinde ve hafif seviyede olan depresyon hastaları üzerinde uygulanmaktadır.
- Beyin uyarım tekniklerine; elektro konvülsif terapi (EKT), manyetik uyarım tedavisi (TMU), vagal sinir uyarımı, hormon ve melatonin tedavisi örnek verilmektedir [4].
- İlaçla tedavi yönteminde ise, orta ve ileri düzeydeki depresyon hastalarına genelde antidepresanlar reçete edilmektedir.
Antidepresanlar arasında en iyi bilinen ve en çok reçetelenen ilaç türlerinden biri Prozac’tır. Bu ilaç türü SSRI antidepresan grubuna mensuptur. Diğer antidepresan ilaçlarına göre en büyük artısı daha az yan etkiye sahip olmasıdır. Ayrıca sadece depresyon tedavilerinde değil, obsesif kompulsif bozukluk (OKB) ve yeme bozukluğu gibi hastalıkların tedavisinde de kullanılmaktadır. İlacın çalışma mekanizması; içerdiği fluoksetin etken maddesi aracılığıyla serotoninin beyin içinde hücreye alınarak parçalanmasını önlemektir Bunun sonucunda da vücutta serotonin eksikliği azalmakta ve hastanın duygu durumunda gözle görülür bir pozitif değişiklik meydana gelmektedir [5]. Fakat ilacın etkenliği kişiden kişiye ve kullanım sıklığına göre değişiklik göstermektedir. Hatta öyle ki Prozac ilacını belirli bir süre kullanıp daha sonra ara veren, gerektiğinde yeniden başlayan hastaların birçoğunun Prozac’a karşı direnç gösterdiği görülmüştür. Yani Prozac ilacını kullanan depresyon hastalarına %100 iyileşecek garantisi verilmemektedir.

Kişiye Özel İlaç Tedavisi
Burada değinmek istediğim en önemli nokta; her depresyon tedavisinin farklı hastalarda aynı etkiyi vermesi beklenmemelidir. Şu sıralar tıp dünyasında, gelecek yıllarda genetik taramalar sayesinde doktorların depresyon hastaları için kişiye özel ilaç tedavisi uygulaması konuşulmaktadır. Çünkü geleneksel SSRI’lara ilk denemede yanıt veren depresyon hastalarının oranı yarıdan azdır. Hastaların üçte biri ise mevcut hiçbir ilaca yanıt vermemektedir. Dolayısıyla artık depresyon tedavilerinde kişiye özel tedavi ve ilaç geliştirme konularının önemi gözler önündedir.
Bu konu üzerinde çalışılan yeni ilaçlardan biri ketamin adlı psikedelik anesteziklerdir. Bu ilacın depresyona karşı hızlı bir etki yarattığı görülmüştür ama maalesef etkisi kısa süreli olmuştur. Antienflamatuvarların üzerinde devam eden klinik çalışmalar da umut vadetmektedir. Antienflamatuvar; iltihabi reaksiyonu önleyici anlamına gelmektedir. Ayrıca sihirli mantarlarda bulunan psikedelik maddenin de (psilosibin) depresyona karşı hızlı, derin ve uzun süreli bir rahatlama sağladığı ortaya konmuştur.

Sonuç olarak depresyon için tek ve kesin bir tedavi bulunması şu anlık pek ihtimal dahilinde değil. Yeni ilaçların yanı sıra sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, stres, alkol ve sigaradan kaçınma gibi kişiye özel sorumluluklar da bu konuda çok önemli bir rol oynamaktadır [6].
Kaynaklar:
- Örsel, S. (2004). Depresyonda tedavi: Genel ilkeler ve kullanılan antidepresan ilaçlar. Klinik Psikiyatri, 4, 17-24.
- Rivas. How Antidepressants Work In The Brain: A Comprehensive Guide. (17 Temmuz 2020). Alındığı Tarih: 17 Temmuz 2020. Alındığı Yer:https://www.medicaldaily.com/how-antidepressants-work-brain-comprehensive-guide-336250
- Purves. (2004). Neuroscience. Yayınevi: Sinauer Yayınevi.
- Dilbaz, N., & Çavus, S. Y. (2010). Depresyon tedavisinde yetersiz yanit durumunda güçlendirme tedavileri. Psychiatry and Clinical Psychopharmacology, 20, S4.
- Wong, D. T., Perry, K. W., & Bymaster, F. P. (2005). The discovery of fluoxetine hydrochloride (Prozac). Nature reviews Drug discovery, 4(9), 764-774.
- Cormier, Z. (2023). Mutluluğun Peşinde. Popular Science Özel Sayı,130,85.
Görsel Kaynaklar:
- By drkardelenalsan (Kasım 18 2022), nörotransmitter nedir Alınma Tarihi: 27/12/2023 https://www.probiyotix.com/norotransmitter-nedir/
- In Genel, Blog (Ekim 11 2022), prozac nedir yan etkileri Alınma Tarihi: 27/12/2023 https://www.antalyaterapimerkezi.com/prozac-nedir-yan-etkileri-2022/
- co (Kasım 15,2021), sihirli mantarlar (magis mushrooms) Depresyona Çare mi? Alınma Tarihi: 06/01/202 https://psikiyatri.co/sihirli-mantarlar-magic-mushrooms-depresyona-care-mi/
Denetleyen: Evrim Öykü ONAY