Çağımızda hala tedavisi bulunamayan hastalıklardan biri olan kanser, gün geçtikçe dünyada ve ülkemizde görülme sıklığını arttırmaktadır. Kanser, hücrelerin kontrolsüz bir şekilde anormal çoğalması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Kanser çeşitleri kendi içerisinde farklılık göstermektedir. Pankreas kanseri (PK), yaygın olan kanser çeşitlerinden biridir ve sindirim sistemi organlarından biri olan pankreasta meydana gelmektedir. Pankreasın görevi hem sindirim enzimlerini üretmek hem de insülin gibi hormonların üretilmesini sağlamaktır. Yakın zamanda yapılan bir çalışmaya göre pankreas kanseri, dünya çapında kansere bağlı ölüm nedenlerinden birisi olup yedinci sırada yer almıştır. Bu sayı Amerika Birleşik Devletleri’nde ve Avrupa’da akciğer, meme ve kolorektal kanserden sonra üçüncü sıraya kadar ilerlemiştir. Pankreas kanserinin %85-90’ı hızlı yayılan bir kanser türü olan duktal adenokarsinoma (PDAK) ile ilişkilendirilmektedir. Bu kanser türü, yaygın olarak çevre dokulara ve uzak organlara metastaz (kanser hücrelerinin vücutta yayılması) yapabilme özelliği ile bilinmektedir. PK genellikle erkeklerde görülür ve ileri yaşlarda (40-85 yaş) daha sık ortaya çıkar. Yüksek ölüm oranına sahip olan bu kanser türünün oranının Türkiye’deki erkeklerde görülme sıklığı 2002 yılında yüz binde 3.1 iken, 2016 yılında 5.7’ye yükselmiştir. Kadınlarda ise bu oran 2016 yılında 3.6 olarak tespit edilmiştir. PK’lerin büyük çoğunluğu, pankreasın baş kısmında yaklaşık %60-70, gövdesinde %15 ve kuyruk kısmında da %15 oranında görülmektedir. PK’deki metastatik yayılım, hastalığın erken aşamasında tanı konulmasını zorlaştırıp ölümcül sonuçlara yol açabilmektedir. Bu nedenle, hastalığın erken tanı ve tedavisi çok önemlidir. Günümüzde hala etkili bir tedavi yöntemi geliştirilememiştir. Ancak, tanısı zamanında konulmuş hastalarda cerrahi rezeksiyon ile hastalığın tamamen iyileştirilmesi mümkündür1,2,3.

Risk Faktörleri
PK’de risk faktörleri değiştirilebilir ve değiştirilemez olmak üzere iki sınıfa ayrılmıştır. Değiştirilebilir risk faktörleri arasında alkol, sigara, obezite, diyet faktörleri ve Helicobacter pylori yer almaktadır; değiştirilemez olan risk faktörleri arasında ise yaş, cinsiyet, alan, genetik faktörler, kan grubu ve diyabet yer almaktadır1,3,4,5,6.
- Sigara: Sigara içmek, PK riskini artıran en önemli değiştirilebilir faktördür. Yapılan bir çalışmada, sigara içenlerin %74 daha yüksek PK riskine sahip olduğu gösterilmiştir.
- Alkol: Alkol tüketimi ile PK riski arasındaki ilişki belirsizdir, çünkü bazı araştırmalar alkolün PK riskini arttırdığını gösterse de diğer araştırmalar anlamlı bir ilişki bulamamıştır. Ancak bir kohort çalışması, günde 30 gramdan fazla alkol içenlerde PK riskinin arttığını göstermiştir.
- Obezite: Hızlı çoğalan kanser hücrelerinde, hücrenin hayatta kalması için lipid oksidasyonu ve biyosentez hayati öneme sahiptir. Yağ, kanser hücrelerini normal dokulara göre daha sağlıklı hale getirebilir. Epidemiyolojik veriler, obezitenin PK için önemli bir risk faktörü olduğunu belirtmektedir. PK’de en yaygın olan gen mutasyonu KRAS, YAP geni ile obezite arasında bir halka ağıdır.
- Yaş: PK’nin 30 yaşın altındaki genç bireylerde görülme olasılığı nadirdir. Yeni tanı konulan hastaların %90’ı 55 yaşın üstünde ve çoğunun 70-80 yaş arasında olduğu belirtilmektedir.
- Cinsiyet: PK’nin görülme sıklığı kadınlarda erkeklerden daha azdır; yapılan birçok çalışma ve oranlara bakılarak bunun nedeninin, kadınlarda bulunan steroid oranının erkeklere göre daha fazla olması olduğu düşünülmektedir ve bu durumun PK’ye karşı koruyucu bir etkiye sahip olduğu varsayılmaktadır.
- Kan grubu: ABO kan grubu antijeni, PK riskini etkilemektedir. Diyabeti olanlarda, tip A, AB, veya B kan grubuna sahip olanların PK geliştirme riskinin daha yüksek olduğu belirtilmektedir. Tip A kan grubu ve diyabeti birlikte PK gelişimine neden olacağı ise kanıtlanmıştır.
- Genetik faktörler: PK’nin ailevi bir temeli olduğu ve aile geçmişinin hastalık riskini artırdığı belirtilmiştir. PK’nin bazı vakaları belirli genetik mutasyonlarla ilişkilidir. Belirli kromozomal anomalilerin yanı sıra K-RAS, CDKN2A (P16), TP53, SMAD4, BRCA2, BRCA1, STK11, PRSS1 ve MMR’deki mutasyonlar da PK ile ilişkilendirilmiştir.

- Görsel 2: Pankreas kanserinin en yaygın türü olan PDAK’li hastalarda mutasyona uğramış genlerin sıklığı parantez içinde gösterilerek, PK’ye zemin hazırlayan genetik sendromlar gösterilmektedir.
- Diyabet: Diyabetli kişilerde PK geliştirme riski fazladır. Tip 1 diyabette hastalık süresi 10 yıldan fazla olan hastalarda PK riski 5-10 kat artmaktadır. Yapılan bir araştırmaya göre, diyabeti olmayan hastalarla karşılaştırıldığında, yeni teşhis edilmiş diyabetli hastalarda yaklaşık 7 kat fazla PK riskinin olduğu görülmüştür. Bu hastaların, diyabet tanısı konulmadan 1 ay önce kan şekeri ve glikolize hemoglobin (HbA1c) seviyelerinin arttığı gözlemlenmiştir. Bu nedenle, HbA1c’nin PK’yi tahmin etmek için potansiyel bir biyobelirteç olarak kullanılması erken teşhis için önemlidir.
Tanı
Pankreas kanserinde erken evrede belirti bulunmaması, belirtilerin spesifik olmaması ve pankreasın diğer organların arkasında saklanması erken tanıyı zorlaştırmaktadır. Bu nedenle erken teşhis, doğru ve etkili bir tedavi süreci için gereklidir. Ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans görüntüleme, pozitron emisyon tomografisi, endoskopik ultrasonografi, manyetik rezonans kolanjiyopankreatografi, endoskopik retrograd kolanjiopankretikografi ve perkutan transhepatik kolanjiyografi gibi teknikler PK’nin teşhisinde kullanılmaktadır3.
Tedavi
PK’nin tedavi süreci, temel olarak dört ana başlık altında incelenir: Cerrahi tedaviler, sistemik tedaviler, radyasyon terapileri ve kombine tedaviler. Sistemik tedaviler arasında kemoterapi, hedefe yönelik tedaviler ve immünoterapiler yer alır. PK’nin evresine bağlı olarak bazen tek bir tedavi yöntemi yeterli olabilirken, bazı evrelerinde ise birden fazla tedavi yöntemi kombinasyonu gerekebilir7.
-
- Cerrahi tedaviler: PK’de cerrahi olarak tümörün çıkarılması öncelikli tedavi yöntemidir. Kemoterapi ve radyoterapi, ameliyat sonrası dönemde hemen hemen her hastaya uygulanmaktadır. Tümör dokusunun cerrahi olarak çıkarılması mümkün olmadığında, kemo-radyoterapi ile tümör boyutunda küçülme sağlanarak cerrahi operasyona olanak sağlanır. Eğer hastanın klinik durumu uygun ise Pankreatikoduodenektomi (Whipple ameliyatı) uygulanır. Whipple ameliyatı, pankreas başı ile birlikte safra kesesi, ana safra kanalının bir kısmı, duodenum, midenin bir kısmı ve komşu lenf bezlerinin blok halinde çıkarıldığı cerrahi yöntemdir. Bu operasyon sonrasında, çıkarılan organların birbiriyle doğru bir şekilde yeniden birleştirilmesi sağlanır1,7.
- Görsel 3: Whipple ameliyatının şematik görünümü.
- Radyasyon tedavisi: Radyoterapi, tümörün büyüklüğü ve konumu cerrahiyi zorlaştırdığı veya mümkün kılmadığı durumlarda tek başına ya da kemoterapiyle birlikte uygulanmaktadır. Daha etkili bir sonuç elde etmek için kemoterapi ve radyasyon genellikle birlikte uygulanabilmektedir. Ameliyat sonrası nüksleri engellemek için de kullanılmaktadır1,7.
- Kemoterapi: PK’nin herhangi bir aşamasında, kanserli hücreleri öldürmek için kemoterapi kullanılmaktadır. Kemoterapi, cerrahi öncesi tümörü küçültmek veya radyoterapi ile kullanılarak, primer tedavide yer almaktadır. İleri evre kanserde, cerrahi ve radyoterapinin etkisiz olduğu durumlarda kemoterapi uygulanarak hastaların yaşam standartları önemli ölçüde iyileştirilebilmektedir1,7.
- İmmünoterapi: Bağışıklık sistemi kontrol noktası inhibitörleri; melanom, akciğer kanseri, böbrek hücreli karsinom ve baş-boyun skuamöz (yassı) hücreli karsinom gibi çeşitli kanser türleri için onaylanmıştır. Ancak, PK hastaları için onaylanmış bir immünoterapi bulunmamaktadır. Günümüzde ise immünoterapi ile tedavi edilebilen çok az sayıda pankreas kanseri hastası bulunmaktadır5,7.
- Hedefe yönelik tedaviler: Tümör hücrelerinin yüzeyindeki reseptörleri, büyüme faktörlerini veya hastalık gelişimi ve ilerlemesi ile ilgili diğer proteinleri hedefleyen küçük molekül inhibitörleri ve monoklonal antikorlar, hedefe yönelik tedavide kullanılan bazı yöntemlerdir7.
SONUÇ
PK; yaşlanma, obezite, diyabet ve sigara kullanımı gibi risk faktörlerinin artmasıyla birlikte yaygınlaşmaktadır. Ayrıca kalıtsal genetik değişiklikler de PK riskinde önemli bir rol oynamaktadır. Tarama teknolojileri sayesinde yüksek riskli bireyler belirlenerek kanser ölümlerinin erken saptanması için fırsatlar sağlanabilir. Bu nedenle, erken tanı ve tedavi için PK hastalarına hassasiyet gösterilmesi oldukça önemlidir1,4,7.
Kaynak
- Tonini, V., & Zanni, M. (2021). Pancreatic cancer in 2021: What you need to know to win. World Journal of Gastroenterology, 27(35), 5851. Retrieved April 19, 2023, from https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC8475010/
- Halbrook CJ, Lyssiotis CA, Pasca di Magliano M, Maitra A. Pancreatic cancer: Advances and challenges. Cell. 2023 Apr 13;186(8):1729-1754. Retrieved April 19, 2023, from https://www.cell.com/cell/fulltext/S0092-8674(23)00142-3?_returnURL=https%3A%2F%2Flinkinghub.elsevier.com%2Fretrieve%2Fpii%2FS0092867423001423%3Fshowall%3Dtrue
- KOÇATAKAN, P., & ATASEVEN, H. (2021). Pankreas Kanseri. Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıp Dergisi, 54(1), 59-65. Retrieved April 19, 2023, from https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1330075
- McGuigan, A., Kelly, P., Turkington, R. C., Jones, C., Coleman, H. G., & McCain, R. S. (2018). Pancreatic cancer: A review of clinical diagnosis, epidemiology, treatment and outcomes. World journal of gastroenterology, 24(43), 4846. Retrieved April 20, 2023, from https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC6250924/
- Zhao, Z., & Liu, W. (2020). Pancreatic cancer: a review of risk factors, diagnosis, and treatment. Technology in cancer research & treatment, 19, 1533033820962117. Retrieved April 20, 2023, from https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC7768873/#bibr82-1533033820962117
- Klein, A. P. (2021). Pancreatic cancer epidemiology: understanding the role of lifestyle and inherited risk factors. Nature reviews Gastroenterology & hepatology, 18(7), 493-502. Retrieved April 20, 2023, from https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC9265847/
- KAÇAROĞLU, D., & EKMEN, B. (2023). PANKREAS KANSERİNİN TEDAVİSİNDE GÜNCEL YAKLAŞIMLAR. SAĞLIK & BİLİM 2022: Güncel Tıp-IV, 129. Retrieved April 20, 2023, from https://books.google.com.tr/books?hl=tr&lr=&id=PCOnEAAAQBAJ&oi=fnd&pg=PA129&dq=pankreas+kanseri&ots=QWLCfCxZXZ&sig=8Rz119u8OPlvkg1bzGFR_3lOh3E&redir_esc=y#v=onepage&q&f=false
Görsel Kaynaklar:
- KOÇATAKAN, P., & ATASEVEN, H. (2021). Pankreas Kanseri. Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıp Dergisi, 54(1), 59-65. Retrieved April 20, 2023, from https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1330075
- Tonini, V., & Zanni, M. (2021). Pancreatic cancer in 2021: What you need to know to win. World Journal of Gastroenterology, 27(35), 5851. Retrieved April 19, 2023, from https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC8475010/
- Cerrahi tedaviler: PK’de cerrahi olarak tümörün çıkarılması öncelikli tedavi yöntemidir. Kemoterapi ve radyoterapi, ameliyat sonrası dönemde hemen hemen her hastaya uygulanmaktadır. Tümör dokusunun cerrahi olarak çıkarılması mümkün olmadığında, kemo-radyoterapi ile tümör boyutunda küçülme sağlanarak cerrahi operasyona olanak sağlanır. Eğer hastanın klinik durumu uygun ise Pankreatikoduodenektomi (Whipple ameliyatı) uygulanır. Whipple ameliyatı, pankreas başı ile birlikte safra kesesi, ana safra kanalının bir kısmı, duodenum, midenin bir kısmı ve komşu lenf bezlerinin blok halinde çıkarıldığı cerrahi yöntemdir. Bu operasyon sonrasında, çıkarılan organların birbiriyle doğru bir şekilde yeniden birleştirilmesi sağlanır1,7.
Denetleyen:Ahmet Alperen CANBOLAT