Tat ve Koku Duyularımız Bağlantılı Mı?

Tat ve koku almak vücudumuzun biz farkında olmadan her gün yaptığı işlevlerdir. Aynı zamanda tat ve koku alma duyularımız bilinenden çok daha karmaşıktır ve birbirleriyle ilişkilidir. Peki bu duyu mekanizmalarımız nasıl çalışmaktadır ve birbirleriyle olan bağlantısı nedir?

TAT ALMA DUYUSU

Tat alma, yediğimiz besinin ağza alındığı an tat aktif bileşenlerinin dildeki tat tomurcuklarını uyarmasıyla başlamaktadır. Yetişkinlerde 3.000-10.000 kadar tat tomurcuğu bulunmaktadır. Çocuklarda ise bu sayı daha da fazladır. Ortalama kırk beşli yaşlarda ise tat tomurcuklarının bir kısmı dejenere olmaktadır [1].

Tat tomurcuklarımız, dilimizin yüzeyindeki papilla denilen çıkıntıların içinde bulunmaktadır. Ek olarak ağız boşluğunda, yutakta ve yemek borusunun girişinde de tat tomurcukları bulunmaktadır. Her tat tomurcuğumuz yaklaşık elli tane reseptör içermektedir. Bu reseptörlere kemoreseptör ismi verilmektedir. Reseptörlerin her birinde de besin molekülleriyle etkileşime giren tüy benzeri çıkıntılar bulunmaktadır. Tükürükle karışan besin molekülleri bu çıkıntılarla temas edince reseptörler beyne impuls ileten duyu nöronlarıyla sinaps yapmaktadır. Böylece beyindeki tat duyusunu alan merkezde besinin tadı algılanmaya başlanmaktadır [2].

Tat algısı; tuzlu, tatlı, acı, ekşi ve sonradan eklenen umami olmak üzere beş temel tattan oluşmaktadır. Umami tadını bilmeyenler için örnek olarak bazı deniz ve et ürünlerini, patates, domates ve glutamat bakımından zengin besinleri gösterebiliriz. Ancak tat algısı yalnızca beş temel tatla ilişkili değildir. Yediğimiz besinin yapısı, sıcaklığı ve kokusu da algıladığımız tatta oldukça etkilidir. Dilin belirli bölgelerinin tuzlu, tatlı, acı ve ekşi gibi belirli tatlara duyarlı olduğunu gösteren çizimleri mutlaka görmüşsünüzdür. Bu bilgi hayli popüler olsa da özellikle de umami tadı bulunduktan sonra bu bilginin yanlış olduğu kanıtlanmıştır. Elbette dildeki belirli bölgeler belirli tatlara duyarlıdır fakat tüm tat reseptörleri tüm tatları algılayabilmektedir [3].

Ayrıca yediğimiz besinlerden tat almamızı sağlayan bu reseptörlerden bazıları erken uyarı sistemi de görmektedir. Akıllı reseptörler, zehirli bitkilerin acı tadını çabucak tespit ederek daha fazla yemenizi önlemektedir ve belki de bu sayede hayatınızı kurtarabilirler [2]!

Görsel: 1. Dilin yüzeyindeki papilla isimli çıkıntıların üzerinde bulunan tat tomurcukları [1].

KOKU ALMA DUYUSU

Koku alma, havadaki koku moleküllerinin sağ ve sol burun boşluğu içerisinde yerleşmiş olan koku alanına (sarı bölge) ulaşmasıyla başlamaktadır. Sarı bölgede tat alma mekanizmasında da yer alan kemoreseptörler bulunmaktadır. Reseptörlere bağlanan koku molekülleri burnun iç yüzeyinde bulunan mukus tabakasında çözünmektedir. Bunun sonucunda meydana gelen uyarı önce koku soğancığına oradan da beyindeki koku merkezine geçip beyinde sinyallerin işlenmesiyle koku alma olayı gerçekleşmektedir. Ayrıca talamusa uğramadan direkt beyne iletilen tek duyumuz koku alma duyumuzdur [4].

Koku duyumuz genellikle en ilkel ve eski duyumuz olarak kabul edilmektedir fakat bu durum biz insanların koku almada yeteneksiz olduğu anlamına gelmemektedir. İnsanların diğer memelilere göre koku alma duyusu zayıf olsa da kokunun yaşamımızda önemli rol oynadığı bilinmektedir. Koku almanın hafıza ve duygularla bağlantılı olması bu önemli rollere örnektir. Aynı zamanda koku alma duyusunu kaybetmiş kişilerin (anozmikler) depresyona girme ihtimali olduğunu gösteren araştırmalar da bulunmaktadır.

Ayrıca geçmişte yürütülen araştırmalara göre sadece 10.000 farklı kokuyu ayırt edebildiğimiz düşünülse de güncel bir araştırmaya göre bir trilyon farklı kokuyu, hatta daha da fazlasını ayırt edebildiğimiz düşünülmektedir [2]. İlginçtir ki beynimiz zamanla kokuları algılamayı bırakmaktadır. Yani kötü kokan bir odaya girerseniz beyniniz bir süre sonra kokuyu fark etmeyi bırakacaktır. Hoş kokuların farkına varmayı bırakması ise daha uzun sürmektedir.

Görsel 2: Burnun koku alma mekanizmasında görev alan bölgeler [2].

TAT VE KOKU DUYULARININ BAĞLANTISI

Koku, yiyecekleri tadarken algıladığımız lezzeti önemli ölçüde etkilemektedir. Tat ve koku duyularından beyne gelen uyarılar da birleşerek lezzet algısını oluşturmaktadır. Lezzet algısı, koku bileşenlerinin geniz boşluğunda algılanıp besin maddesinin burun kapalı iken ağza alınması ve besin yutulduktan sonra burnun açılarak değerlendirme yapması sonucunda meydana gelmektedir. Ayrıca besinlerin tat, koku, görünüş, ses ve doku özelliklerine bağlı olarak lezzet algısı da değişmektedir. Tat ve koku duyuları arasındaki bağlantının ise kişinin besinleri ağzına alıp çiğnemesi esnasında açığa çıkan uçucu bileşenlerin geniz yoluyla koku reseptörlerine ulaşmasıyla ilgisi olduğu düşünülmektedir. Yapılan çalışmalarda geniz boşluğunda algılanan kokuların tat artışını veya azalışını etkilediği belirlenmiştir ancak deneysel verilerin yorumlanmasında görev odaklı, uyarıcı odaklı ve kişi odaklı faktörlerin de etkili olduğu belirtilmektedir.

Tat ve koku duyularının arasındaki diğer bir bağlantıya değinecek olursak, koku alma duyusunu yitiren birçok kişi tat alma konusunda da problem yaşadığını ifade etmektedir. Örneğin, bir insan grip olduğunda hastalığın seviyesine bağlı olarak burnu koku alma yetisini belli bir ölçüde geçici olarak kaybedebilmektedir. Bu durumda yemeklerin tadı o insana daha az zevkli gelecek ve belki de hiç tat alamayacaktır. Bunun sebebi ise koku reseptörleri işlevini tam yapamadığı zaman yemeklerin tadı da tam olarak algılanamayacaktır.

Sonuç olarak, tat ve koku duyularımızın sandığımızdan çok daha karmaşık ve birbirleriyle bağlantılı oldukları bilinmektedir. Hayatımızın her dakikasında ve çoğu zaman düşünmeden kullandığımız duyularımızla ilgili daha bilmediğimiz ve araştırılması gereken pek çok şey bulunmaktadır.

Kaynaklar:

[1] KURTULDU, E., MİLOĞLU, Ö., DERİNDAĞ, G., & ÖZDOĞAN, A. (2018). TAT DUYU BOZUKLUKLARINA GENEL BAKIŞ. Atatürk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dergisi28(2), 277-283. https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/464483

[2] Paris, S (2023). Tat ve Koku Bilimi, Popular Science Özel Sayı, 130, 21-25.

[3] Çağrı Mert B, (2015) Evrim Ağacı, Dilin Mikroskobik Görüntüsü: Tat Tomurcukları Nedir, Nasıl Gözükür? Nasıl Tat Alıyoruz? (Alınma Tarihi: 08.04.2024,  Saat: 23:25) https://evrimagaci.org/dilin-mikroskobik-goruntusu-tat-tomurcuklari-nedir-nasil-gozukur-nasil-tat-aliyoruz-3657

[4] Yaparel, C., & ELMACI, Y. (2016). Tat-koku interaksiyonları. Akademik Gıda14(2), 218-224. https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1186278

Görsel Kaynaklar:

[1] https://www.toppr.com/ask/question/which-of-the-lingual-papillae-is-found-in-the-front-of-the-terminal-sulcus-of/ (Alınma Tarihi: 08.04.2024, Saat: 23.42)

[2] Eokultv, Burun Nedir? Yapısı ve Bölümleri. from https://www.eokultv.com/burun-nedir-yapisi-ve-bolumleri-6-sinif/24547 (Alınma Tarihi: 08.04.2024, Saat: 23.43)

Denetleyen: Ayşenur DURU

 

 

 

 

 

 

 

 

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir